Zengin olmak veya zengin olmanın şartları hem tarih hem de nesiller boyunca farklı anlamlara sahip oldu. Toprağa, ürüne ve değerli madene sahip olmanın bir zenginlik göstergesi olması, eskiye göre pek rağbet görmüyor. Özellikle 90’ların sonunda ve 2000’li yıllarda doğan Z kuşağı için zenginliğin tanımı çok daha farklı. Hakkında çok konuşulan bu neslin zenginlik anlayışı da diğer özelliklerinde olduğu gibi ezber bozuyor.
FİNANSAL ÖZGÜRLÜK VE ESNEKLİK İLE GELEN BAŞARI
Finansal olarak özgür olmak Z kuşağının aradığı ilk özellikler arasında yer alıyor. Z kuşağı için bir diğer zenginlik göstergesi de finansal esnekliğe sahip olabilmek. Eski nesiller, sabrı ve düzenli bir mesaiyi ön plana koyarak uzun yıllar boyunca bir varlık kazanımına sahip olmaya çalışıyordu.
Z kuşağı ise diğer kuşakların aksine esnekliği ön planda tutuyor. Geleneksel çalışma düzeni olan 9-5 mesai kavramı onları büyük ölçüde mutsuz ediyor. Ancak bu durum Z kuşağının çalışmaya isteksiz olduğu anlamına gelmiyor. Çünkü Z kuşağı daha çok küçük yaşlarda dahi serbest çalışarak kendi işinin sahibi olmayı hedefliyor.
Finansal özgürlüğü, hayatı kendi koşullarına göre yaşamanın bir yolu olarak görüyor, maddi varlıklardan ziyade deneyimlere ve kişisel gelişime öncelik veriyorlar.
KİŞİSEL TATMİN ÖN PLANDA
Gerçek zenginliğin parasal başarıdan daha fazlasını ifade ettiğinin bilincinde olan Z kuşağı için kişisel tatmin, zengin olmanın bir diğer temel unsurudur. Z kuşağı için iş ve yaşam dengesi salt çalışmanın çok daha önünde yer alıyor. Bu yüzden çalışmanın yanı sıra kendi kişisel bakımlarına daha ihtimam gösteriyorlar.
Kısacası, Z kuşağı için zengin olmak, tutkularının peşinden gitmek, güçlü kişisel ilişkiler sürdürmek ve iç huzur ve memnuniyet duygusuna ulaşmak için zamana ve kaynaklara sahip olmak anlamına geliyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE SOSYAL ETKİ ODAKLI YAŞAM
Z kuşağı küresel sorunların son derece farkında ve olumlu bir etki yaratmak için güçlü bir sorumluluk duygusu hissediyor. Gerçek zenginliğin sosyal ve çevresel amaçlara katkıda bulunma becerisini içerdiğine inanıyorlar. Z kuşağı, iş seçiminde de bu özelliklere sahip markalarla ve bireylerle çalışmayı daha çok tercih ediyorlar.
Sürdürülebilirliğe, etik kurallara ve sosyal adalete öncelik veren işletmeleri destekleme olasılıkları daha yüksek olan Z kuşağı için zengin olmak; aynı zamanda değişim yaratma ve dünyada bir fark yaratma gücüne sahip olmak anlamına geliyor.
QNET Z KUŞAĞININ BEKLENTİLERİNİ KARŞILIYOR
1998 yılından bu yana dünyanın çeşitli noktalarında varlığını büyüterek devam ettiren QNET, sahip olduğu çalışma koşulları ile Z kuşağına aradığı finansal özgürlük için bir fırsat sunuyor. Esnek çalışma ve kendi işinin sahibi olma özelliklerine sahip iş planı ile QNET, siz Z kuşağına 9-5 mesaili bir çalışma düzeninden fazlasını sunuyor.
QNET’in RYTHM felsefesi de Z kuşağının toplumsal duyarlılığı ile örtüşüyor. Doğaya ve çevreye saygıyı ve korumayı ilke edinen felsefemiz ile dünyanın korunması amaçlanıyor.