Doğum ile ölüm arasında yaşanan ve kader olarak adlandırılan şeyin aslında karşımıza çıkan seçenekleri nasıl değerlendirdiğimize göre şekil aldığını biliyor muydunuz? Var oluş sebeplerimizin tüm adımlarımıza, konuşmamıza, insan ilişkilerimize bağlı olduğunu düşünürsek şuan gerçekten sebeplerimiz için mi yaşıyoruz?
Bu soru uzun zamandır kafamda dolaşıyor ve aslında network hayatımızın en önemli sorusu beliriveriyor gözümde. Hayallerimiz için bugün ne seçimler yaptık? Ona yaklaşmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazır mıyız yoksa suyun akışına kendimizi bırakmak mı daha kolay?
İlk işe girdiğim dönemlerde harçlığımı çıkarmakla başlayan hikayem, ardından yeni bir araba alabilmek, ev alabilmek gibi hayallere dönüştü. Bir anda emekli polis olan babamdan daha yıllardır sahip olamadığı paraları kazanmaya başladım. Aslına bakarsanız çok para kazanmaktan ziyade hedeflerim için ve birilerinin hayallerine kavuşması için para kazanmak istedim.
Ardından bir kadın liderimle oturup konuştuğumda bu kadar sığ kalmamam gerektiğini, dünyada pekçok kadının olmak istediği hayattan çok uzakta olduğunu fark ettim. Öğrendim ki bizim annelerimiz ne kadar harika işler yapabiliyorlarmış. Harika bir anne, bir eş, bir evlat, bir iş kadını olabiliyorlarmış. Bir o kadar da kendi yeteneğini, gücünü göremeyen bir sürü insan varmış, sadece kadınlar değil erkekler de aynı şekilde elbette. İşte o
andan itibaren işime olan bağım çok daha derinleşti. Dünyada en değer verdiğim şeye sahip olabilmek için başkalarının ellerinden tutup onlara güç vermek, hayallerine kavuşturmaktan bahsediyorum. Böyle bir işe herkes girmek istemez mi? Patron yok, alarm yok, takım elbise yok, 40 sene emekliliği beklemek yok, daha ne olsun?
Şu 6 yıl içinde bu kadar organizasyon, bu kadar eğitim ardından diyebileceğim tek bir şey var: Kendiniz olma cesaretini gösterin.
Öyle bir dünyadayız ki bu özgüvene sahip herkes muhteşem işler başarmış. Niye biz de onlardan biri olmayalım? R.Y.T.H.M (Kendini İnsanlığa Yardım Etmek İçin Yükselt) felsefesini her birimiz temel eğitimimizde gördük ve bu felsefe, bizim işimiz haricinde başka hiçbir işte olmayan mükemmel bir şey. Bunu samimiyetle, yürekten paylaşmanın getirdiği başarıdan daha güzel ne olabilir ki? Hayallerimiz için, kaderimizi belirlemek için,
sadece içimizde yanan ateşi paylaşalım yeter. Etrafımızda o kadar çok yüreği acıyan, her gece çözüm bulmak için dua eden insan var ki onlarla tanışmak için sabırsızlanıyorum. Sadece kendiniz olun ve yürekten konuşun yeter, size garanti ederim parmağınızın ucunda hayallerinizi hissedeceksiniz.